30 Aralık 2023 Cumartesi

2024 ,ne çok sayı!

Yılbaşına 2 gün kalmış,fener -cimbom maçı arabîler ve kemalîler maçına evrilmiş bir akşamdayız. Dışarda patlayıcı maddelere şimdiden başlamışlar öyle ya herkesin bir telaşı var.. 

Biz de kendi telaşımızda.. Telaşımızı söylüyorum hemen, dinlenme telaşı:) Aynen, güzelce, hızlıca bir dinlenmeye geçiş modu. Nasıl daha iyi dinlenebiliriz,dinlenme kalitesini arttıran unsurlar,  acilen dinlenme modları neler, dinlenmemizi bozan işlerden koşarak uzaklaşma vb. :))) Bir film listesi oluşturduk, ailecek oynanacak oyunlar da dinlenmenin bir parçası, birkaç film ve birkaç oyun daha oynadık mı listeyi tamamlayacağız. İnterstellar, Marsianer, Cast away, Con air bitti , all us are dead bölümleri de ben çocuklarla bitirdim. Listede daha Buz lightyear, Mobydick,i'm legend, world war ,Armagedon,çizmeli kedi var. Okey oynandı, uno skippo 2 el . Ben bu oyunlarda niye başarısızım çözmeye çalışıyorum.. Analık ve merhamet  dozumu bu tip oyunlarda düşürmem gerekiyor.

Aile takvimimiz hazırlandı, 2023 sayfasını kapatıp tertemiz bir 2024 dosyası açmaya hazırız. Çok kan, çok acı dolu bir sene olsa da hep umudumuz bâkî. Evet o kardan aydınlık sabahı bekliyoruz. Düştüğümüz yerden kalkarız, toparlanmamız da fazla zaman almaz, su çekilir, yaralar sarılır, kaldığımız yerden devam ederiz, müslüman duruş bunu gerektiriyor. Uzaktakine kolay belki bunları söylemek,ama ben bunları, şehadetleri  burnunun dibinde olanlardan duyuyorum,hem de her gün. Demek ki doğru. Yeni bir miladî sene için Allah'ın rahmetinden en en en çok nasiplensinler istiyorum. En güzel rızk, maişet, ferahlık,bolluk,emniyet, en güzel ne varsa onları bulsun. Bize de olsun, istemeği yazmış mevlâ, istemek ayıp olsaydı, yazar mıydı kuluna?

Not: Buralarda umreye gitmeyen beş kişiden biri olabilirim:))




4 Aralık 2023 Pazartesi

41, boşluklar ve dolgular..

40'ı devirdik klasik düşünsel, sorgulayıcı, toparlayıcı doğum günü yazısını yazabiliriz..

Tabi yine fotoğraf galerine bir bakış atmam gerekti.Unutuyorsun, son birkaç haftan iyice aklında. Öncesi uzak oluveriyor insana ne garip.. Buraya yazacaklarım da son haftalardaki his ve ruh halim olacak kesin. Ömür de böyle işte, mâzî derler .. Arapçada bu kelimenin kökü medâ, geçip gitmek demek. Sadece geçmek değil, geçip gitmek. Geçmekle kalmıyor, pekiştirme olarak bi de gidiyor. Arapça çalışmalarımın meyvesini yiyorum şu an:)))) 

Yine yoğun giden bir seneyi kapattım. Belki her ay bir iki uçuş yaptım.Tren yolculuklarımı sayamıyorum bile. Araba km. hesabına geçsem yine hesaplayamam.Hatta geçenlerde zincirleme bir kazaya karışarak araba Seyr-u sefer dolu bir seneydi yine. Hani Evliya Çelebi "Şefaat ya Rasullah" diyeceğine dili sürçmüş de "Seyahat Ya Rasulallah!" demiş ya. Dışarıda olmak, hareket etmek, farkında olmak, teyakkuzda olmak...ne bileyim boş bir seyahat değil, Allah için bir harekette bulunmak. Elhareketü bereketün diyeyim ve arapça dosyamı fazla abartmadan bu veciz cümleyle kapatayım. Jchdyfih

Önümüzdeki sene için online ders saatlerimi bitiriyorum, biraz yoğunluğum azalıyor demiştim ki, dün reddetmeyeceğim bir teklif geldi. Meğer galiba bu yeni görev için işlerimi azaltıyormuşum, ben böyle yorumladım..

41 yaşımın ilk icraatı olarak, sabahları çocukları yolladıktan uyumamaya karar verdim.İnanılmaz bereketli gidiyor. Gençleştim resmen bu kadar mı farkeder.xhkxhxk.Mesela şu an saat 9.30 ve ben günlük rutin banyo tuvalet kedi kumu temizliği;günlük rutin toz alma etkinliği; pazartesi rutini mutfak temizliği ( Çaydanlık ve tezgah cifleme); kağıt kürek düzenleme; yemek için ön hazırlık safhası;yine  günlük rutin ev havalandırıp yatak toplama ve tüyleri toplama, günlük internet kotamın 1. bölümü (bunun için günlük  toplamda 3 bölüm ayırıyorum) gibi işlemleri geride bıraktım bile. Geciktirmeden doğum günü blogumu bile yazıyorum yav daha ne yapayım :)))

Kültür fizikte bu sene bolca kitap okudum diyemem, bolca alanımla ilgili makale okudum diyebilirim. Yasin'i esir alarak ve (bazen de oğlumu) izlediğimiz The Walking Dead aşırı beğendiğim ve bu seneme damga vuran bir faaliyet oldu. Onlar izledi benimle beraber 2. izleyerek tarafımca esir alınmış oldular akşamları. Çünkü kendisi 11 Stafel den oluşuyor her bir Stafel( Türkçesini bilemedim) içinde kendi bölümleri var. 3 ay süren bu maceramız geçenlerden bitti ve bir boşluk oluştu. Ama sahi bana bir teklif gelmişti ya hani, oluşan boşluklarım doldu işte yine fjcydufk feiza  ferağte fensab ... Arapça  :))

Kore dizileri in, hint filmleri out. Bollywood çöktü. Kültürlerinden uzaklaştıkça sempatimi kaybettiler. Çekik gözlüler de bu boşluğu doldurunca epey kore dizisi izlemiş oldum. Ama şu ara zombi gözlüler, yürüyen çürükler  favorim.:)) 

Peki bu kadar diyelim bugünlük, ben sabahları uyumamaya devam ettikçe daha çok yazacak gibiyim haydi hayırlı vatana millete:) Güzel olsun ,hayırlı olanlar olsun ,başımıza iyi şeyler gelsin..Ümmet dirilsin.Zalime zalim densin..
 
Ne demişler 

Mü'minler islama karşı durana
Biraz öfkelenip kafayı taksa
Esir mi olurdu Mescid-i Aksa 

Vesselam..

( Fotoğraftaki sevimli ördek , kızımın hediyesi. Kaldığım otele götürdüm:) çünkü neden olmasın )





30 Ağustos 2023 Çarşamba

Avm tatilimiz:))

Bir sene Türkiye'ye gitmeyi bekledik, hayal, plan, napsak, nereyi gezsek onca kafa yorduk, alttan çizdik, üstten yonttuk. Sonuç mu? Şu kelimeleri dizeyim kısaca . İptal,bozuk, yok, bitmiş, neyse,boşver, amaaan vb.bilimum türevleri:))Dur hatta şöyle maddeleyim.
1. En başta yola görümcemlerle çıkalım dedik, silecekler bozuldu. İptal.
2.Zor kıyamet çıktık ancak İlk ayarladığımız iki gün Bosna iptal,( Arabaya güvenmiyoruz)
3.İstanbul 3 gün iptal (Arabanın pertini düşünüyoruz burda)
4.Çorum'dan Trabzon gezisi iptal ( ailevî nedenler,olabilir sorun yok)
5.Eşim ve oğlumun İstanbul maç gezisi iptal ( Bilet bulamadık) 
6.Eskişehir'den Kastamonu'ya mı geçsek ( dememiş olalım, boşver)
7. Bursa? ( Bu sıcakta kim iskender kuyruğu bekleyecek)
8.Erken mi dönsek, dönüş tarihini ileri çekelim.
9.Sapanca'da tuttuğumuz villa nolucak son 2 gündü? ( Artık umrumuz değil)

Ya bilmiyorum sıcaklar mı bunalttı, çocuklarımızın artık çok da zevk almaması ve yaşadıkları yeri özlemeleri mi , yoksa kedi Leblebi'ye olan hasret mi, arkadaş biz bu sene Türkiye'de vakit ge-çi- re-me-dik.
Zaten ilk önce gidiş yolunda arabamızın 5-6 kez uyarı vermesi ile baştan belli oldu. Sonra ben aldım arabayı ve ellerimde tabi uysallaştı sahibinin kaymak gibi sürüş tarzını özledi tabi ( Burda eşim okuyup bi tebessüm eder kessin) . Araba yolculuğu zordur, meşakkatlidir ama zevklidir, gurbet yolcuları akın akın memlekete koşar, ilk gümrükten son gümrüğe kadar, tanış ola ola gidersiniz.Her girdiğiniz kuyruk bir pişmanlıktır, keşke yan kuyruğa girseymişsinizdir, sizin sıranız hep kurudur:) En büyük düşmanınız, sizin, biraz iyi ilerleyen kuyruğunuza sızmaya çalışan yan yan kuyruktaki araçtır.Vatanımı savunur gibi savunurum sıramı:) 

Edirne'de hasene çadırında dinlenme fikrimiz bile iptal oldu yahu. ( Dışarda köpekler vardı korktuk, yani ben korktum:)O gece İstanbul'a gitmeyeceğimiz için Edirne'de otelde kaldık, ve Best döner'de en kötü döneri yedik. 

Sonra ne yaptık. Yedik, yedik ve yine yedik. Fakat iyi yedik. Burger King, Tavuk dünyası , kfc ne bulduysak yedik. Artık bizim için bu tatilimiz bir Avm tatiliydi ve bunun için elimizden ne geliyorsa yaptık. Hatta Ankara'da çocuklarla eşim sabah 10 dan akşam 6ya kadar avm de kalarak rekoru kırdılar, çocuklar akşam bi tuhaf bakıyorlardı yani o kadar:)

Çorum'un güzel, bakımlı, klima soğukluk oranı gayet iyi ayarlanmış Avm sinden bahsetmiş miydim? Çorum'a uğrayan herkes bu eşsiz yapıyı mutlaka ziyaret etmeli, mağazalarından alış veriş yapmalı, mescidinde 2 rekat namaz kılmalı ( İroni içerir:) 

Neyse şunu iyi ki yapmışız bari dediğim şey, tabiiki ailemi görmek hasbihal etmek, dostlarla iki muhabbet etmek her şeye değer, bu çok başka elbet. Çorum'da klasik aile pikniğimiz ( Yeşil göl, Laçin),görümcede sabah kahvaltılarımız, Eskişehir'de kız kıza takıldığımız gün
 ( acaba tam olarak ne zaman "kızlar" demeyi bırakırız:).Ankara'da ablacımın anne evi gibi rahatlığı ve sıcaklığı  ( ama keşke o kadar sıcak olmasaydı:)) Yeğen Şeyma'nın gelin evi. Abicimin doğum gününe denk gelmemiz yine:) Birlikte yediğimiz dondurmanın bile tadı başka oluyor.Akşam  bir gün eve aç geldim. Annem dolma yapmış,taze fasülye de var. Karpuz,ekmek..Lezzetten gözlerimden yaş gelcekti nerdeyse ( Burda eşimin suratı büzüşüyor)   Lezzet, ağız tadı, bunlar ortamla alakalı durumlar olabiliyor çoğunlukla. 

Ankara'da çok bereketli arkadaş buluşmalarımız oldu. 25 seneyi devirdiğim dostum, ayrıca 23 seneyi devirdiğimiz dostlarımla buluştum. Araya ne kadar sene girerse girsin, muhabbet baki kalıyor. Kaldığın yerden devam ediyorsun..

Neyse biz bi yandan sıcaktan bunalırken, erkenden dönme planlarını gizlice bilinçaltımıza yerleştirdiği için erkenden yola çıkma fikrini kolayca kabul ettik. Hikmetten sual olmaz ya, bu arada bakıcıya verdiğimiz kedimizin durumu bizim yola çıktığımız gün kötüleşmeye başlıyor. Eve geldiğimizde geç saatti almaya gidemedik tabi leblebiyi. Ertesi gün aldık,almasına da bıraktığımız leblebi değil bu. Bi tuhaf. Tepki vermiyor,hareketler yavaşlamış,uyuyor paso. Akşam kalp atışlarının normal olmadığını farkedince sabsh ilk iş doktora gittik. Tetkik, araştırma,röntgen şu bu derken 3 gün hastanede kaldı yavrumun meğer kalbi varmış. Tahminimiz sıcaklar da bu hastalığını tetikledi. Bakıcı kadının evi çok sıcaktı. Şimdi iyi hamdolsun. Yaşayacağı kadar bizim yanımızda yaşasın.

Velhasıl farklı başladı farklı bitti bu seneki izin. Tabiiki Rabbimin planı var, bizim aciziz ama tabiiki bir düzen ve plan yapılmadan da rota belirlenmiyor ki, sonuçta eş dosta gidilecek, evdeler mi onlara da uydurmak gerekiyor. Zor bu işler gerçekten bu sene bu yönden çok zorlandığımız bir izin oldu. Hepimiz salimen eve geldik ya bu en büyük mutluluk. Hamdolsun verdiğin nimetlere sağlık ve afiyete .Haydi selametle👋👋

( Sanatçı, bu fotoğrafı, izin dönüşü, çocuklarının Avm'leri yağmalamalarından elde edilen ganimetleri dolaplara nasıl yerleştireceğini düşünürken çekmiştir)

23 Şubat 2023 Perşembe

Tam 12 'den ..

Benim hâlis muhlis kidim 12 olmuş, büyümüş serpilmiş, ayakkabı numarasıyla, ceket boylarıyla, burnundaki küçük tatlı sivilceleriyle, kaşının ortasındaki kızgınlık çizgisiyle..Her şeyiyle  belli etmiş. Ama tabi bizim gözümüzde gram büyümemiştir, bebekliğini koruyordur. Bu değişmez.

Kızım bu sene yaz tatiline bir hafta kala hayatında vereceği belki de en önemli kararı aldı, Allah'ın ayetini başına taktı. Ben de izine gidip gelince olsaydı, hem kıyafet vs alırdık diye düşündüm biliyor musun sevgili vlog, ne nankörlük:) Ama illaki takıcam dedi, hatta arkadaşlarıyla buluşma öncesinde hazırlandı, benim dolaptan bir şeyler bulup buluşturup kombin yaptık, öylece gitti.  Şimdiye kadar bir sorunla karşılaşmadık ama karşılaşmış da olabilir çünkü ketumluğundan ser verir sır vermez.Arkadaşının bırak sırrını, yaptığını ettiğini bile söylemez, arkasından konuşmaz ,yani ben duymadım. 

Küçük kızım, babasının küsmükçü prenses kızı sürekli bize küser, yani masaya küsebilir, saate küsebilir, defter kitabına küsebilir. Kaşını çatınca kaçacak yer ararız. 

Hoşlanmadığını çok çabuk belli eder ve söyler, asla yapmacık olamaz, üzülünce gözyaşlarına hakim olamaz, mesela dün Çorum'a herkesten önce gitmek için ağladı:)Canı sıkılınca anneyi arar, anne hep telefonun ucunda hazır asker gibi beklemelidir, mazallah ulaşamazsa küsebilir. 

Küsmek demişken bestie'si Zahidenur ile konuşmadilar bir süre. Bir süre demisken yani 3 ay.Bu süreçte ikisi de birbiri hakkında konuşmadıkları için küsmelerinin sebebini bilemedik. Hala da bilmeyiz. Hatta ortak arkadaşlarıyla bir yere gittiklerinde konuşmuyorlar ama yine de gidiyorlardı. Neyse karşı tarafın adımıyla barıştılar bakalım. O barışalım demeseydi, bu küslük daha ne kadar sürerdi, tahmin edemiyorum.

Kızım ne sever...İskender sever, pizza, kıymalı poğaça, babasının spesial yemeği " yakışıklı" yı, annesinin ıslak kekini, ama yemeklerden de çabuk sıkılır. Çok sevdiği bir sey olsa bir ay çok yerse sıkılabilir( aynı ben). Annesiyle Wetzlar Forum alısverisini sever. Orayı Türkiye Avm'lerine benzetiyor. Gönlümüzce alışveriş yapıp, pizza yiyoruz,sonra da waffel, fixledik bunu.

Ne sevmez, kendisi hakkında konuşmayı, övülmeyi sevmez. Niye övüyoruz ki, gereksiz yani ona göre. Hayattaki pek çok şey gereksiz. Fazla konuşmaya ne gerek var mesela, gezip tozmaya. Ev işlerine de gerek yok, ama doğum gününde odasını süsleyeydik iyiydi:) Hemen babayla elbirliği ile süsledik. O gereksiz değilmiş mesela. 

Konuyla ilgili veciz bir söz ekleyip, 12 yaş yazını da bitireyim. Hayat boyu gül, sana çok yakışıyor, İnşallah bir gün hayırlısiyla  İngiltere'ye gidebilirsin ve inşallah kayıp kedi Füsun bulunmuştur.Ve inşallah alacağımız kıyafetlerin hepsini sırasıyla giyersin ve bowling'de herkesi yenersin:)))

Şekerim şekerim şekerim dersin
Bazen küser giderim dersin,
Şekerim şekerim dersin,
Sen de şeker çok şekersin

Selamün Aleyküm 18!

İnsan doğar, büyür ve gelişir, bu zaman içinde fgmddhf  diye başlayan kompozisyon sınavları.. sınavlarımız. Aradan 30 sene geçti ya bizim ilkokul çağlarımızdan, acaba hala yazılarına böyle başlayan öğrenciler var mıdır:)  Doğru ama, doğuyor, büyüyor, gelişiyor tabi  benim oğlum gibi. Çok küçükken başlamışım buraya yazmaya. Şimdi geriye bakıyorum, okuyorum, bir zaman makinesine binmiş gibi neler yapmış, ne hissetmiş görebiliyorum. 

Taha Bilal 18 yaşına girdiğine kendi bile inanamıyor, bırakın beni:) "Wahnsinn "( Çılgınlık)  derken yakalıyorum onu. Bu zamana kadar hayattan bazı çıkarımlar yaparak ilerlediğini düşünüyorum. Derslerde uyumanın tekniklerini geliştirdi mesela. Artık kot pantolona alerjisi yok. Sırt kütletmenin farklı fonksiyonlarinı keşfetti.Diş tellerine alıştı. İş hayatına atıldı:).Çoğu zaman ( sacları uzunken) mütemadiyen Harland'a benzetildi. Hatta Türkiye'de fotoğrafını bile çektiler yanına durup:))Sonra saçını kestirdi, pişman oldu. 

Bir cecam yenge olarak ( bana böyle sesleniyor) beni sevdiğini düşünuyorum. Babasından ve kızkardeşinden memnun olduğunu hissediyorum. Hissettiriyor da zaten. Benim liberal bir dindar olduğumu söyledi geçenlerde.Ev onun için hala güvei bir alan. Bazen bu alandan çıkmasını istiyorum, gönluñce gezmesini, dolasmasını... Mesela eskiden okulla gittiği Heidelberg'e yalnız gitmek ister çoğu zaman. Saatini erkenden kurup sabah çalınca vazgeçer uykuya yenilir. Bu yaşlarda güzel hatıralarının olmasını istiyorum. Geriye dönüp hayıflanılacak güzel ve dinamik bir yaş. Biz de 18 olabilsek di mi? 

Evde bir sevdiği daha var tabiiki yebyebis ( Leblebi kedimiz) Sanki biyolojik kardeşi gibi davranıyor:) Bana sürekli kedi videosu yolluyor. 

Okul hayatı?  Öyle ,böyle, şöyle.. İş hayatı ? Babasının işyerinde 2 haftalık staj ve çikolata fabrikasında haftada bir çalışan. İkisini kıyasladığında yazılım şirketi iyi diyor. Gelecek kaygısı gecen sene daha fazlaydı bu sene azalmış gibi görüyorum.

Airpod düşmanı oğlum ( sürekli kaybettiği için) , Barış Manço sever oğlum, ehliyetini bi' türlü alamayan oğlum, ergenlik hareketleri yüzündeki sivilcelerle birlikte sönen oğlum, hayatında hep iyilerle ol, iyilerle karşılaş.. Kankin, bro'n cecam yengen..

5 Eylül 2022 Pazartesi

Ramazandan kalma duygular..

İmsakiyeyi de asınca , fosforlu kalemle günlerin üzerini çizmek de bir ramazan klasiğidir bizde. Teknolojinin pek çok konuda, el yordamıyla yaptığımız işleri açık ara geçtiği tabiiki doğrudur, ama vazgeçemediğimiz, zevk aldığımız duygu yüklediğimiz bazı şeylerde kesinlikle manuel kullanımdan yanayım. 

Özellikle şu pandemi döneminde teknolojiyi kötülesem vallahi çarpılırım.Bu teknoloji mesela bugün benim Amsterdam'daki öğrencilerimle buluşturdu. Ben o öğrencileri ekran karşısında sürekli gördüğümden, gerçek ortamda karşılaşsam birer TV yıldızlarıyla karşılaşmış gibi olurum herhalde. Hepsi o kadar gerçek ve aynı zamanda sanal ki. Önceleri tek başına ,kendi kendine konuşuyor gibi geliyor, ama sonra zamanla, bağlantı kabloları sana sevimli geliyor, öğrencilerin kapı zilleri, bebeklerinin ağlama sesleri, yerinden kalktığı anda görülen alt pijaması, soruları cevaplarken eli daha hızlı olanın puanları toplaması ...bir sürü şey katıldı ders ortamına. Sonra ben de çok şey öğrendim. Misal oturuşuma dikkat ederim karşımda öğrenci görmese de dersime olan saygımdan , kıyafetim de nasibini alır. 

Gel gelelim maskeleri attık, yayıldık, açıldık derken bir yaş daha geçti. Ben Mto dersleri ile uğraşırken, hayatıma bir eklenti daha iliştirip Arapça programına dahil oldum. Bunca işin arasında soluklanıp, "azcık otur ve rahatla", diye kendicağızımı uyardığım pek çok oldu. Bazen dinledi, bazen soluklanırken de bir sonraki yapacağı şeyi düşünmeden edemedi...

Hayatın kısa olduğu gerçeği ölümler, dogumlarla yüzümüze çarpılıyor. Mevlana'nın sözüne rast geldim diyor ki zât, " İnsan ölünce uyanır, sen akıllı ol, ölmeden uyan"

 Otur ve biraz rahatla..




1 Eylül 2022 Perşembe

On bir !

Çocuk parkında kızımı salıncakta sallarken ( Oğlum da o dönem çocukluk evresinde) , kadınlardan hep şunu duymuşumdur. Bunlar kolay günlerin, ilerde ergen olsunlar, genç olsunlar asıl o zaman işte görürsün.Gerçekten böyle mi yaa.. Yani ben sabah uyandığımdan itibaren kahvaltısı, oyunları, kitap okuma, kaliteli vakit geçirtme, yok tv izlemesin, yok benle otursun, dağınıklık toplama, iyi beslensin hadi yemek, yavrum gel beraber pişirelim, gezdirelim, hava aldıralım.. Gerçekten bundan daha zor zamanlar mı gelecek diye düşünürdüm. 

Evet gerçekten öyleymiş.. Dememi mi bekliyorsunuz :)) Hayır . Ben yine aynı kanaatteyim. Arkadaş zor yahu zor. Bebeklik çocukluk dönemi daha zor. Oğlum 18 kızım 11 yaşa gelmiş, aynı şeyi düşünüyorum. Ama ilerde ne olur, ne görürüm bilmiyorum. Ya da zorluklarından bahsettikleri gün daha gelmemiş de olabilir. :/ 

Evet kızım 11 oldu. Kendi işlerini ,hatta bununla beraber benim işlerimi halledebilecek kıvama geldi. Mutfağı bi güzel toplar , aynı ev hanımı gibi. Ama bundan bahsedilmesinden de hoşlanmaz. Ben şöyle kızımı ağız tadıyla bi övemem. Anneee ... ne gerek var şimdii.  :) Belki de söylediğim zaman onun için bir kıymeti kalmıyor.

Bu sene biraz daha verdiği cevaplarla ergen modunda olduğunu hissettirse de, bizimle konuşurken, ona bebeğimsi bakışlarımızı attığımız için bebeğimsi konuştuğu zamanlardayız. Hem bitanecik küçük prensesinizim, hem de büyüdüm artık. İkisi bir arada şampuan..

Şeker kız candimizin burnunda hafif sivilcer eşliğinde görülen ergenlik belirtileri, artan ses tonu, karşı çıkmalarda dengesizlik, sıkılganlık,salaş giyim gibi konularda da devam eder. Okuldan eve gelirken bile sıkılır hep telefon açar bize. Evini sever, odasını sever, kedisini sever.

Hep sev, hep sevil, e mi?


Arsiv

FEEDJIT Live Traffic Feed

Related Posts Plugin for WordPress, Blogger...